Nöroplastisite Nedir?
- Ülkü Nur Ateş
- 8 Ara 2024
- 4 dakikada okunur

Görsel 1
Yunanca ‘’plaistikos’’ kelimesinden kaynaklanan ve rehabilitif bakımın temelini oluşturan nöroplastisite terimi; beyindeki nöronlarda ve bu nöronların oluşturduğu sinaptik bağlantılarda çevresel uyaranlara bağlı olarak meydana gelen yapısal ve işlevsel değişiklikleri tanımlamaktadır. Sinir sisteminin bir parçası olan beyin dokusundaki nöral yolların değişiklikleri, yeniden organize olma yetenekleri ve organizmanın çevreye adaptasyonu için gerekli olan güç nöroplastisite terimi ile ifade edilmektedir.
20. yüzyıla kadar nöroplastisitenin yalnızca erken çocukluk çağında olduğu düşünülmekteydi ancak 20. yüzyılın ikinci yarısında yapılan çalışmalar nöroplastisitenin yetişkinlerde de var olduğunu ancak çocuk beyni ve yetişkin beyni kıyaslandığında çocuk beyninin nöroplastisite yeteneğinin yetişkinlere kıyasla daha yüksek olduğu bilinmektedir. Nöroplastisitenin temel amacı; fizyolojik öğrenme, beyin hasarı durumlarında sinir ağlarını en uygun şekle getirmektir. Beynin neredeyse tamamında nöroplastisite görülse de beynin korteks, septum, amigdala ve hipokampüs bölgelerinin nöroplastik özelliği daha yüksektir.
Nöroplastisitenin Beyindeki Etkileri

Görsel 2
Yukarıda da bahsettiğim gibi nöroplastisite kaybolan becerinin egzersiz ve aktivite eğitimi gibi farklı stratejik ajanlarla yeniden kazandırıldığı fizyoterapi ve ergoterapi hizmetleri başta olmak üzere pek çok rehabilitif hizmetin temel mekanizmasını oluşturmaktadır. Nöroplastisitenin beyindeki etkileri;
İnme gibi vakalarda iyileşme
Travmatik beyin hasarı sonrası iyileşme
Beyindeki fonksiyonları yeniden şekillendirme (Örneğin bir duyuyu kontrol eden bir bölge hasar almışsa diğer bölgeler gevşemeyi dermatom alanlarını genişleterek toparlayabilirler.)
Bir bölgedeki fonksiyon kaybı başka bölgedeki fonksiyonları arttırabilir
Hafıza kabiliyetinde artma
Çeşitli bilişsel kabiliyetlerde artma
Daha etkili öğrenme şeklinde ifade edilebilir.
Yapısal Olarak Nöroplastisite Nasıl Meydana Gelir?

Görsel 3
Dentritler nöronların değişime en açık yapılarıdır. Bu nedenle onların yapısındaki değişikliklerin nöroplastisiteyi yansıttığı düşünülmektedir. Nöroplastisite sayesinde dentritlerde dallanma artar ve dentritlerin boyu uzar. Dentritlerin yapısındaki bu değişimler artan sinaptik iletişimle bağlantılıdır. Sinaptik alanların artışı ise çevresel uyaranlardaki artışla kendini gösterir. Beyin, sinaptik düzeyde değiştirdiği bağlantılarla kendini sürekli olarak yeniden inşa etmektedir. Sinaptik alanların artışı da çevresel uyaranlardaki artışla kendini gösterir.
Nöroplastisite Türleri Nelerdir?
Gelişimsel Plastisite (Öğrenme ve bellek)
Tepkisel Plastisite (Kısa süreli uygulama sonrası)
Uyumsal-Dejeneratif Plastisite (Uzun süreli uygulama sonrası)
Onarım Plastisitesi (Hasarlanmış nöronun iyileşmesi)
Nöroplastisiteyi Olumsuz Etkileyen Faktörler
Nöroplastisiteyi olumsuz etkileyen faktörlerin başında stres ve depresyon gelmektedir. Stres ve depresyonu ise nörodejeneratif hastalıklar ve yaşlanma izler.
Depresyon ve Nöroplastisite
Çalışmalar depresyondaki hastaların beyinlerinin duygudurum ile ilgili bölgelerinde bazı yapısal değişiklikler meydana geldiğini, glial hücrelerde ve nöronlarda azalma olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda erişkin beyninin de nöroplastisite özelliği olduğu bilinmektedir. Tüm bunların sonucunda, günümüzde, depresyonun oluşumunda bir nöroplastisite bozukluğunun ya da yetersizliğinin rol oynadığı görüşü ağırlık kazandı ve duygudurumun oluşmasında etkili beyin yapılarında nöroplastisitenin yetersiz kalmasının depresyon oluşumuna yol açabileceğinin üzerinde durulmaya başlandı.
Eskiden beyinde nöronların kendilerini yenileme ya da yeni nöron oluşturabilme özelliği olmadığına inanılırdı ancak günümüzde nöronların kendini yenilemesinin de düşük hızda da olsa yeni nöron oluşumunun da mümkün olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Fakat stres yaratan durumlarda ya da depresyonda beyin hücrelerinde azalma olur. Duygudurum bozukluklarında nöron ve gliaların sayı ve boyut olarak azaldığı bunun sonucunda da beynin bazı bölgelerinin hacminin azaldığı görülmektedir. Elde edilen bu veriler; depresif bozuklukların nöronların kendini onarabilme ve yenileyebilme yeteneklerindeki azalma sonucunda gelişiyor olabileceğini göstermiştir. Antidepresan tedavilerinin mekanizması incelendiğinde; antidepresanların nöroplastisite ile ilgili sinyal ileti sistemi ve gen ekspresyonu üzerindeki etkileri ile bu durumu geriye döndürdükleri görülmüştür. Antidepresanlar hipokampüste yapısal plastisite ve hücresel yenilenmeyi korur ve limbik sistemde glial hücrelerin oluşmasını uyarır.
Stres ve Nöroplastisite
Stres santral sinir sistemini etkileyen en önemli uyaranlardan biridir. Stresli bir uyarandan sonra beynin çeşitli bölgelerinde reseptör, enzim, iyon kanalları gibi membrana bağlı proteinler, hücre içindeki sinyal ileti yollarında işlev gören enzimler ve genetik transkripsiyonlarında değişimler olur. Hatta bazen nöronal atrofi ve hücre ölümü de gelişebilir. Akut stres hipokampüsün düzenlediği öğrenme ve bellek işlevlerinde sinaptik yeterliliği artırırken, kronik ve şiddetli stresin olumsuz etkileri gözlenir. Kronik stres altında beynin uyum gösterme yeteneğinde çeşitli düzeylerde yetersizlik oluşabilir. Bu tarz bir yetersizlik nöronlarda olumsuz yeniden yapılanma ve atrofi sonucu başta depresyon olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açabilir. Stres ve yaşlanma plastisiteyi inhibe ederek serebral atrofiye yol açabilir. Deney hayvanları üzerinde yapılan araştırmalarda stres sırasında artan glukokortikoidler ve hipokampüste gözlenen yapısal değişiklikler arasında bir bağlantı olabileceği saptanmıştır.
Egzersiz ve Nöroplastisite

Görsel 4
Sedanter ve hareketsiz yaşam, vücudumuzda birçok sağlık problemini de beraberinde getirmektedir. Nörodejeneratif hastalıklar, obezite, kas iskelet sistemi hastalıkları, diyabet, Alzheimer, nöropsikiyatrik rahatsızlıklar bu sağlık problemlerinin başında gelmektedir. Literatürde egzersizin nöroplastisite ve nörodejeneratif hastalıklar üzerindeki etkileri üzerinde yapılmış pek çok çalışma vardır.
Hem insan hem de hayvan çalışmalarından alınan sonuçlar, fiziksel egzersizin bazı beyin yapılarının ve hipokampüsün nöroplastisitesini kolaylaştırdığı ortaya konmuştur. Egzersizin; öğrenme, planlama, bellek, akıl yürütme ve işleme hızı için önemli olan hipokampüs gibi temel bilişsel beyin bölgelerinin küçülmesini yavaşlatmaya ve tersine çevirmeye yardımcı olduğu, artan glukokortikoidleri baskılayarak depresyon, Alzheimer gelişme riskini azalttığı görülmüştür.
İnme sonrası yapılan aerobik egzersizin, oksidatif hasar, inme ve hücre ölümünü azalttığı, inmenin etkilerini tersine çevirdiği, nöroplastisiteyi artırarak fonksiyonel kapasiteyi iyileştirdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Nöroplastisiteyi Nasıl Artırabiliriz?

Görsel 5
Birden fazla dil öğrenmek ve bu dilleri günlük hayatta aktif olarak kullanmak, bir müzik aleti çalmak, günlük rutinin dışına çıkıp farklı aktiviteler yapmak, aralıklı oruç, seyahat, hafıza egzersizleri, non-dominant elle yapılan egzersizler, kurgu okumak, kelime haznesini genişletmek, sanatsal faaliyetlerde bulunmak, dans etmek ve optimal sürede uyumak nöroplastisiteyi arttırıcı etkiye sahiptir.
Ülkü Nur Ateş
KAYNAKÇA
Ackerman, C. (2018, Temmuz 25). Positive Psychology. https://positivepsychology.com/neuroplasticity
Özocak, O., Gündüz, S., Gölgeli, A. (2019). Egzersiz ve Nöroplastisite. Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Ensititüsü Dergisi, 9(1), 31-38 https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/638525
Gürpınar, D., Erol, A., Mete, L. (2007). Depresyon ve Nöroplastisite. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 17(2), 100-106
Görsel 1: https://humangroup.biz/2020/05/29/28883.html
Görsel 2: https://hthayat.haberturk.com/noroplastisite-ile-beyinde-olumlu-degisim-1072276
Görsel 3: https://tr.wikipedia.org/wiki/Dendrit
Görsel 4: https://www.boonmind.com/neuroplasticity-explained-how-new-experiences-change-your-brain/
Görsel 5: https://www.atlassian.com/blog/productivity/neuroplasticity-train-your-brain
Comments