Covid-19 Virüsünün Sosyal Yaşamımıza Etkileri

Elif Betül Durmuş
8 Ara 2024
2 dakikada okunur

Öncelikle her ne kadar henüz unutmamış olsak da covid-19 virüsü nasıl ortaya çıktı hangi tarihlerde ve hangi ülkede ilk vakalar görüldü hatırlayalım.

‘Covid-19 ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde aralık ayının sonlarında solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür. Salgın başlangıçta bu bölgedeki deniz ürünleri ve hayvan pazarında bulunanlarda tespit edilmiştir. Daha sonra insandan insana bulaşarak Vuhan başta olmak üzere Hubei eyaletindeki diğer şehirlere ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin diğer eyaletlerine ve diğer dünya ülkelerine yayılmıştır.

Görsel 1

Böylelikle dünya genelinde pandemi çanları çalmaya başladı. Ülkemizde de sokağa çıkma yasakları uygulanmaya, maske takmadan sokağa çıkanlara para cezaları kesilmeye başlandı. Zaten pandemide alınan ilk önlem insanların birbirleriyle temasını minimuma indirmek olduğu için en büyük darbelerden birini sosyal yaşantılarımız aldı. Okullar uzaktan eğitim modeline, şirketler evden çalışma sistemlerine geçiş yaptı.

Zorlu geçen bu uzun süreçte teknolojinin varlığına şükrettik ve teknoloji sayesinde olabildiğince sosyalleştik. 2021 yılında yasaklar biraz biraz gevşemeye kısıtlamalar azaltılmaya başlandı. Bayram ziyaretlerine düğün organizasyonlarına belirli kurallar çerçevesinde izin verildi fakat artık bu tür etkinliklerin eski tadı kalmamıştı sanki, nitekim günümüzde pandemi bitmesine, yasaklar tamamen kalkmasına rağmen birbirimize sarılırken, öperken tereddüt ettiğimiz anlar oluyor. Yani pandemi bitmiş olsa bile kalıcı olarak hasar bırakmış gibi görünüyor. Şimdi sizinle pandeminin sosyal yaşantımıza etkisi hakkında yapılan bir araştırmadaki sonuçları paylaşmak istiyorum:

Kişilerarası temas ile yaygınlık kazanan bu hastalık, kişilerin sosyal yaşamlarını ve ilişkilerini yeniden yapılandırmayı gerekli kılarak büyük etkilerde bulunmuştur. Fiziksel bağlamda gerçekleşen sosyal ilişkiler bir süre askıya alınmış, dijital platformlar vasıtasıyla devam ettirilmeye çalışılmıştır. Kendi sağlığımızın yanı sıra diğerlerinin sağlığını da korumak önemli bir mesele haline gelmiş ve diğerleri de sorumluluk alanı içerisine alınmıştır. Korona virüs bir salgın olarak, doğal ilişkilerimizin eskisi gibi akıcı bir şekilde devam etmesi önünde bir engel olmuştur. Sağlıklı kalmak, temel mesele haline gelmiştir. Fiziksel mesafeler artsa dahi bu süreci atlatabilmek adına sorumluluk duygusuyla hareket edilerek topluluk duygusu güçlendirilmiştir.

Aileleri bir arada evde vakit geçirmeye zorlayan salgın süreci, aile ilişkilerinin de yeniden gözden geçirilmesini sağlamıştır. Özellikle daha uzun süre evde kalmaya başlayan erkekleri, ev işi ve çocukların bakımı konusunda iş yükü ve paylaşımına ilişkin farkındalık kazandırmaya yöneltmiştir. Aynı zamanda ailecek geçirilen sürenin artmasıyla birlikte aile içi boş zaman değerlendirme ve vakit geçirme yöntemlerinde yeni arayışlara ve aile ilişkilerini kuvvetlendirmeye yönelik yeniden yapılanmalara sebep olmuştur.

Pandemi süreci aynı zamanda toplu bir şekilde gerçekleştirdiğimiz tüm törenlerin önünde bir engel olmuştur. İnsanların acılarını paylaşarak azaltmalarını sağlayan, birlik ve dayanışmayı arttıran cenaze törenlerinin gerçekleştirilmesine kısıtlamalar getirilmiştir. Benzer şekilde düğünler ve çeşitli kutlamalar bir süre ertelenmiş ve çeşitli sınırlar içerisinde farklı biçimlerde devam ettirilmeye çalışılmaktadır.

Araştırmada yukarda bahsettiklerimiz doğrulanmakla birlikte ilginç bir sonuç karşımıza çıkıyor. Pandeminin aile içi etkileşimi arttırdığı özellikle erkeklerin ev işlerinde sorumluluklarının arttığını görüyoruz bu da pandeminin olumlu yönlerinden biri olarak göze çarpıyor.

Görsel 2

Kısaca özetlemek gerekirse bu kadar büyük çaplı bir salgın hem ülkeleri hem bireyleri birçok konuda etkiledi olumsuz tarafları çok daha fazla olmakla birlikte yukardaki örnekte görüldüğü gibi olumlu noktalar da kattı. Elbette bir daha böylesi bir felaket yaşamamak dileğiyle. Sevdiklerinize doyasıya, korkusuzca sarılabildiğiniz sağlıklı günler dilerim.

Elif Betül Durmuş